Zeytin Yetiştiriciliği
İklim istekleri
Zeytinler için en uygun iklim Akdeniz iklimidir. Ilıman iklimden hoşlanan zeytin için kışın dayanabileceği en düşük sıcaklık –7 ºC’ler olup bu sıcaklığın altında don zararı artar. Zeytin, 40 ºC ile -7 ºC arasındaki sıcaklıklarla dayanabilse de iyi bir büyüme ve meyve oluşumu için sıcaklığın 15–25 ºC’lerde olması istenir.
İklim olayları içinde zeytin yetiştiriciliğini sınırlayan en önemli faktör düşük sıcaklıktır. Düşük sıcaklıkların (sıfırın altında) zeytin ağaçlarındaki etkisi, ağacın dengeli beslenme durumuna, çeşidine, konumuna, don olayının şiddeti ve süresine, ağacın budanıp budanmadığına ve ürün durumuna göre değişir. Donun şiddeti ve kalma süresine bağlı olarak, yıllık sürgünler, 2–3 yaşlı dallar, ana dallar ve gövde zarar görebilir. Dengeli gübreleme soğuğa karşı dayanıklılığı artırır. Ayrıca ürünsüz ağaç, ürünlü ağaca; hafif budanmış ağaç, sert budanmış ağaca göre soğuktan daha az etkilenir. Sofralık yetiştiricilikte, ürünü daha geç olgunlaşan zeytin çeşitlerinde, erken sonbahar donları üründe de zarar yapar. Sofralık özelliğini bozar.
Özellikle Gemlik çeşidinde meyvede etkilenme fazla olmaktadır. Zeytin bitkisinin farklı gelişme dönemlerinde ihtiyaç duyduğu sıcaklıklar da faklıdır. Bu dönemlerde ihtiyaç duyduğu sıcaklık sağlanırsa verim ve kalite artar. Kış dinlenme periyodunda +7 °C ve altında soğuklama ihtiyacı karşılandığında düzenli çiçek açma ve ürün verme sağlanır. Zeytinin soğuklama ihtiyacı 600 – 1000 saat arasında değişmektedir. Ayrıca zeytinin iyi bir gelişme gösterip, normal göz gelişimi için yeterli bir sıcaklık toplamına ihtiyacı vardır.
Vejetasyonun başlangıcında sürgün faaliyetiyle, çiçek somaklarının oluşmasına kadarki devrede (şubat-mart) sıcaklık 5–10 °C olmalıdır. Çiçeklenme ve döllenme döneminde (mayıs-haziran) uygun sıcaklık 15–20 °C’dir. Çiçekten sonra meyve oluşumu ve meyvenin büyüme periyodunda sıcaklık (temmuz-ekim) 20–25 °C olmalıdır. Ürünün olgunlaşma döneminde (ekim-kasım) ise sıcaklık 15 °C olmalıdır. Hasat döneminin sonuna kadar uygun sıcaklık +5 °C’dir. Bu devrelerde uygun sıcaklıkların dışındaki düşük veya yüksek sıcaklıklar, ağaç ve meyvede zararlara yol açar. Verim ve kaliteyi olumsuz etkiler.
Özellikle çiçeklenme dönemindeki aşırı yüksek sıcaklıklar döllenmeyi olumsuz etkileyerek meyve tutumunu engeller. Kış aylarındaki yüksek sıcaklıklar uyanmayı teşvik eder. Kuzey yamaçlarda tesis edilen bahçelerde uyanma geç olacağından ilkbahar donlarından daha az etkilenme olur. Buralarda gece ile gündüz arasındaki sıcaklık farkı fazla olduğundan ince sürgünlerde kabuk çatlayarak kurumaya yol açar. Zeytinin yıllık yağış isteği 650–800 mm’dir. Yıllık yağış en az 400 mm olmalıdır. Yaz aylarından, mevsim yağışlarına kadar yapılan sulamalar zeytin irileşmesini ve yağ oluşumunun artmasını sağlamaktadır.
Ayrıca bu oluşmalar ertesi yıl meyve verecek sürgünlerin gelişimini ve meyve gözlerinin oluşumunu hızlandırmaktadır. Çiçeklenme döneminde aşırı yağışların olması döllenmeyi olumsuz etkiler, ayrıca tutumu azaltır, verimi düşürür. Aşırı yağışlar ağır topraklarda toprak tavını zorlaştırır. Azotlu gübreleri yıkar. Taban suyu oluşturur. Kök çürümelerine neden olur. Erozyonu teşvik eder. Soğuklara karşı direnci azaltır. Toprak pH’ını düşürür. Dolu yağışı tanenin sofralık özelliğini bozar, kaliteyi düşürür. Ayrıca sürgünleri yaralayarak zeytin dal kanserine neden olur.
Kar yağışı dal kırılmalarına yol açabilir. Uzun süre ağaç üzerinde kalması durumunda soğuk zararı meydana gelebilir. Bu nedenle dallar üzerinde biriken karların temizlenmesinde yarar vardır. Sofralık yetiştiricilikte havanın nisbi nemi ürün kalitesini artıran kriterlerden biridir. Nisbi nemin yeterli olduğu alanlarda zeytinin su tüketimi de azalmaktadır. Çiçeklenme dönemindeki aşırı nisbi nem (%85’in üzerinde) döllenmeyi olumsuz yönde etkileyerek, tane tutumunu azaltır. Yine yetersiz nem ve kurak koşullar çiçek ve çiçeklerin meyveye dönüşmesini olumsuz etkiler. Yüksek sıcaklık ve düşük nemde ise meyve dökümleri görülür. Aşırı ve sürekli esen rüzgârlar zeytin yetiştiriciliği için risklidir. Belli dönemlerde sürekli esen sert rüzgârlar bitkinin gelişimini olumsuz etkiler. Çok sert esen rüzgârlar ağaç dallarının kırılmasına, ağaçların devrilmesine yol açar. İlkbaharda esen rüzgârlar toprak tavını kaçırır. Nemi azaltır. Çiçeklenme döneminde (mayıs-haziran) esen hafif rüzgârlar döllenmeyi sağlayarak meyve tutumunu artırır.
Çiçeklenme döneminde sert esen kuru rüzgârlar döllenmeyi olumsuz yönde etkiler. Yazın esen nemli rüzgârlar ağaçların su tüketimini azaltarak susuzluğunu kısmen önler. Zeytinin dinlenme döneminde esen lodos rüzgârı ağaçların erken uyanmasına yol açarak soğuklardan fazla etkilenmesine neden olur.
Modern entansif yetiştiricilikte, ışıklanmayı ve güneşlenmeyi en iyi şekilde sağlayacak yön tercih edilmelidir. Tesis yapılacak arazinin topografik yapısında bir kısıtlama yoksa kuzey – güney yönü seçilmelidir. Bu yön zeytin için iklimi daha sert olan geçit bölgelerde daha da önem kazanır. Soğuk iklimli geçit bölgelerde güney yönü aranmalıdır. Arazinin eğimli olması, soğuk havanın aşağılara doğru akışını sağlar. Çukur ve vadi içleri zeytin yetiştiriciliği için risk oluşturur. Sisli günlerin fazla olduğu dağ etekleri de zeytin yetiştiriciliği için pek uygun değildir.
Toprak istekleri
Zeytin, diğer meyve türlerine oranla daha toleranslı bir bitkidir. İyi havalanabilen, taban suyu yüksek olmayan tınlı, milli tın, kumlu tın topraklarda çok iyi bir şekilde gelişir. Fazla killi çok ağır bünyeli ve taban suyu yüksek olan topraklarda iyi gelişme göstermez. Zeytin ağacının kazık kök sistemi derine gitse bile beslenmeyi sağlayan kılcal kök yüzeyseldir.
Kılcal kök sistemi diğer ağaçlarda olduğu gibi ağacı sadece taç iz düşümü ile sınırlı olmayıp kılcal kökler ağacın tacının dışına da yayılmak sureti ile sıra aralarını kaplamaktadır. Bu nedenle zeytinliklerde toprak işlemesi yaparken derin toprak işlemesi yapılmamalıdır. Özellikle killi topraklarda zeytin ağacının kılcal kökleri yüzeye daha yakın oluşacağından bu topraklarda derin toprak işlemesinden kaçınmak gerekir.
Zeytin ağacının yetiştirildiği yerlerde toprak pH’ı 6.5 – 7.8 arasında olmalıdır. Bu pH değerlerinin dışında olan toprak şartlarında verimde azalma, element noksanlıkları ve kalite düşüklükleri görülmektedir. Ülkemizde zeytin yetiştirilen bölgelerin toprak şartları genellikle 6.0–8.5 pH değerleri arasındadır.
Toprağın pH değerinin zeytinin istediği sınırların dışında olması özellikle besin elementlerinin alınmasını ve gübreleme etkisinin istenilen düzeyde görülmesini engellemektedir. Örneğin; fosforlu gübrenin düşük veya yüksek pH değerlerinde alınmasında büyük problemler meydana geldiği için bitkinin fosforla beslenmesi güçleşir.
Kireci az olan veya hiç olmayan ve yağışı fazla olan yörelerde toprağın pH değeri genellikle düşüktür. Bu topraklarda kalsiyum ve magnezyum eksikliğinin yanında bor noksanlığı da görülür. Zeytinde özellikle çiçeklenme ve meyve tutumu üzerine önemli derecede etkisi olan bor elementinin bu gibi topraklarda uygulanması veya borlu gübre kullanılması gerekmektedir.
Toprağın pH değerini bilmek sureti ile az da olsa fosforlu gübre bakımından doğru gübreleme yapmak mümkündür. Örneğin pH değeri 7’nin altında olan topraklarda fosforu Triple süperfosfat veya Monoamonyum fosfat (MAP) formunda gübre kullanmak gerekir. Buna karşılık toprağın pH değeri özellikle 7,5’in üzerinde olan kireçli topraklarda ise fosforu Diamonyum fosfat tipinde gübre kullanmak daha doğrudur. Toprağın pH değeri 6,5’in altında ise pH değerinin yükseltilmesi gerekmektedir. Bunun için kireçleme yapmak gerekir. Toprağa ilave edilen kireçleme materyalindeki kalsiyum toprak suyunda eriyerek kalsiyum serbest hale gelir, toprakta asitliği meydana getiren ve kil mineraline bağlı olan hidrojen iyonu ile yer değiştirerek fazla asitliği nötralize eder. Zeytinliklerde en uygun kireçleme zamanı sonbahar aylarıdır.
Bahçe Tesisi
Zeytin yetiştiriciliği için uygun arazi belirlenmelidir. Sonra toprak derince işlenmeli ve drenajı sağlanmalıdır. Tesviye işleri mutlaka yapılmalıdır. Tesis kurulacak arazi meyilli ise toprak erozyonunu önleme ve yağışlardan yararlanabilmesi için teraslama yapılmalıdır. Zeytinlik tesisi için toprak hazırlığı tamamlanınca amaca uygun çeşitler; siyah ve yeşil sofralık toprak ve iklim şartlarına bağlı olarak seçilmelidir.
Ürünü değerlendirme amacına göre (yağlık-sofralık) iklim ve toprak özellikleri dikkate alınarak bölgeye adapte olmuş, verimli, az alternans gösteren standart çeşitlerden ve uygun dölleyicilerle zeytinlik tesis edilmelidir. Çeşit seçimi yapılırken uygun dölleyiciler de birlikte düşünülmelidir. Kendine verimli çeşitler yanında tabancı tozlanmaya gereksinim duyan çeşitler de bulunmaktadır.
Zeytinlik tesisinde, güvenilir kaynaklardan sağlanan, ismine doğru, sağlıklı, düzgün şekilde bir veya iki yaşlı fidanlar kullanılmadır. Dikim aralıkları çeşit, iklim, toprak gibi faktörler dikkate alınarak 5×5 m ile 10×10 m arasında değişebilmektedir. Örneğin; küçük taç oluşturan Gemlik çeşidi 5×5 m aralık ve mesafe ile dikilebilir. Domat gibi büyük ve yaygın ağaç yapısına sahip çeşitlerde ise ileride bir sıkışıklığa sebep olmamak için aralık ve mesafeler daha geniş tutulmalıdır. Fidanlar aralık – mart arası dikilebilir.
Zeytin yetiştiriciliğinde farklı şartlarda değişik dikim şekilleri uygulanabilir. Genellikle, düzgün ve köşeleri dik açılı yerlerde kare, ara ziraati yapılan yerlerde dikdörtgen, geniş sahalarda birim alanda daha fazla ağaç dikmek için üçgen dikim şekilleri tercih edilir. Ayrıca meyilli alanlarda toprak-su muhafaza tedbirleri alındıktan sonra kontur dikim uygulanır.
Dikim çukurları 80×80 cm boyutlarında açılmalıdır. Üst toprak ile 20–25 kg kadar iyi yanmış çiftlik gübresi, saf madde olarak da 300 g fosfor ve 750 g potas karıştırılmalıdır. Alttan çıkan toprakla çukur doldurulup çevresi bastırılır. Aşılı fidanlarda aşı noktası 5–10 cm toprak yüzeyinin üzerinde olmalıdır. Can suyu verilmelidir. Gerekirse hâkim rüzgâr yönünde olacak şekilde fidanın yanına herek dikilebilir.
Sulama
Zeytincilikte sulamadan beklenen fayda vegetatif gelişmenin, verim ve kalitenin iyileştirilmesidir. Bu amaçla sulamaya elverişli kalitede suyun bitkinin suya ihtiyaç duyduğu dönemlerde ve uygun bir yöntemle bitki kök bölgesine verilmesi gerekmektedir. Ülkemizde zeytin yetiştiriciliği çoğunlukla sulanmayan koşullarda yapıldığından, zeytinlerde elde edilen verim ağaç sayısına oranla azdır. Bir başka deyişle, ağaç başına verim çok düşüktür.
Zeytincilikte gerek iyi bir vegetatif gelişme, gerekse yüksek verim ve kaliteli ürün elde etmek için gelişme dönemleri dikkate alınarak su ihtiyacı karşılanmalıdır. Sulama zeytinin irileşmesini ve et/çekirdek oranının artmasını sağlayarak, kaliteyi yükseltmesinin yanında sürgün gelişmesini uyararak ağacın daha düzenli ürün vermesine neden olur.
Zeytin ağacı genellikle sulanmaz ancak eğer sulama imkânı varsa ürünü artırmak ve kaliteli ürün elde etmek için sulanmalıdır. Verilecek su miktarı ve zamanı topraktaki su rezervine göre ve zeytinin suya ihtiyaç duyduğu hassas devreler göz önüne alınarak tespit edilmelidir.
Zeytinin, ürün miktarı ve kalitesini yağ randımanını artırmak için sulanması gereken hassas dönemler;
- Çiçeklenme öncesi ve sonrası (nisan- mayıs),
- Meyve oluşum başlangıcı (haziran sonu- temmuz başı),
- Meyvenin renk değişimi devresidir.
Zeytinlerin bol çiçek vermesi ancak çok az tane tutması ve tane dökülmesinin en büyük nedeni topraktaki suyun yetersiz olmasıdır. Çiçeklenme ve tane tutumu sırasında sulama uygun değildir. Bu dönemden hemen önce sulama yapılmalıdır. Zeytinin yılık su ihtiyacı 650–700 mm’dir. Daha az yağış alan yerlerde sulamaya ihtiyaç vardır. Ağacın en çok suya ihtiyaç duyduğu yaz ayları ve eylül ayında yapılacak 4–5 sulamanın ürün miktarını artırdığı bilinmektedir.
Zeytin üretim alanlarımızın %75’i kır ve kır taban gibi meyilli alanlarda olup %90’ı kuru şartlarda bulunmaktadır. Mümkün olan yerlerde zeytinleri sulamak, zeytinin yıl içerisindeki tüm gelişme dönemlerinde topraktaki nem eksikliğine göre gösterdiği çeşitli tepkileri ortadan kaldırır. Bunları gidermek için ihtiyaç duyduğu dönemlerde sulamak gerekir. Sulamaya en çok ihtiyaç duyulan dönem çiçeklenme sonu ile meyvede renk dönüşümü aşamaları arasındaki dönemdir.
Özellikle de çekirdek sertleşme döneminde zeytinin su ihtiyacı karşılanmalıdır. Bu dönemde sulama yapılırsa ürün miktarı ağırlıkça artarken, ürünün sofralık değeri de yükselir.
Su stresinin zeytin ağacına etkisi şöyledir ;
- Gelecek yılın çiçek tomurcuğu gözlerinde azalma yaparak periyodisiteye ( var-yok yılı) sebep olur.
- Çiçeklenme ve meyve tutumu az olur.
- Sürgün gelişimi azalır.
- Meyve kalitesi, meyve iriliği ve verim düşer.
Zeytin ağaçlarında yetersiz sudan kaynaklanan riskler ne kadar önemli ise aşırı sudan kaynaklanan riskler de eş değer derecede önemlidir. Aşırı su tutan nemli toprak şartlarında zeytin yetiştiriciliği zaten tavsiye edilmemektedir. Ülkemizde zeytinlerde daha çok tava ya da karıkla sulama sistemi uygulanır. Tava yöntemi daha çok düz ya da hafif eğimli arazilerde uygulanır.
Tavanın genişliği ağacın taç genişliği kadar olmalıdır. Karık sulamada ise %2–3 eğim verilerek karıklar açılır. Bunun yanında zeytinde damla sulama sistemi de kullanılmaktadır.