Hastalık ve Zararlılar

Tahıl Kök ve Kök Boğazı Çürüklüğü

BUĞDAY VE ARPADA KÖK VE KÖKBOĞAZI ÇÜRÜKLÜĞÜ 

(Fusarium spp.  Bipolaris sorokiniana (Sacc.)  Rhizoctonia spp.  Pseudocercosporella herpotrichoides Ggt. )

Hastalık Belirtisi:

Buğday ve arpada kök ve kök boğazı yanıklığına neden olmaktadır. Kurak geçen uzun ilkbahar periyodundan sonraki yağışlarda şiddetli hastalık oluşturur. Oksijenin yetersiz olduğu ağır topraklarda ve zayıf topraklarda hastalık daha fazla ortaya çıkar. Bitkilerin alt yaprak kınlarında sap ve boğumda bal rengi bir görünüm olur. Bazı dönemlerde bitki gelişme döneminin ortasında bitkiler ve kardeşlerinde veya fide döneminde sararma ve ölüm meydana gelir.

Hastalıklı bitkilerin başakları bükülür bazı başaklarda tane oluşmaz. Hastalık için uygun şartlar oluştuğunda üründe %50 veya daha fazla kayıplara neden olur. Bitkilerde tüm gelişme dönemlerinde ve tüm organlarda hastalık mey­dana getirmektedir. Bu nedenlerle tane ölümleri, fide yanıklığı, kök ve kökboğazı çürüklüğü; yapraklarda noktalar halinde nekrotik lekeler; başakta kavuz ve tane yanıklığı, embriyo kararmasına ait belirtiler mey­dana getirmektedir.

Hastalık kök ve kökboğazında meydana getirdiği lekeler koyu veya soluk kahverengi görünümdedir. Bitkilerde gelişme geri kalır. Hastalıklı bitkiler donuk, mor veya koyu yeşil bir renk alır. Bitkilerin kök sistemleri daha kısa olur ve kökleri kahverengi bir görünüm alır. Bitkilerin saplarında kenarları belirgin oval lekeler oluşur. Hastalık buğdayın çeşitli gelişme dönemlerinde etkili olur. Bu nedenle bitkilerde fide yanıklığı, kök ve kökboğazı yanıklığı ile sap çürüklüğü de meydana getirir.

Genç yaprak kınlarında, daha sonra da bitki sapında hastalığın ti­pik belirtisi olan donuk oval lekeler meydana getirir. Bitkiler bu çürük kısımlardan kıvrılmakta ve çeşitli yönlere doğru gelişi­güzel yatmaktadır. Ayrıca hasat döneminde boş başaklar ve cılız, buruşuk tanelerin oluş­tuğu başaklar göze çarpmaktadır.

Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:

Hastalık etmenleri buğdaygil bitkilerinin çoğunda hastalık oluşturabi­lir. Bunların başında buğday, arpa ve diğer Hordeum türleri ile Triticale, yulaf ve çavdar gelmektedir.

Mücadele Yöntemleri:

Kültürel Önlemler

Dayanıklı çeşitlerin ekimi tercih edilmelidir. Erkenci çeşitler hastalıklara geççi çeşitlerden daha fazla duyarlıdır. İyi bir toprak işlemesi uygulanmalı, ekim derinliği ve toprak tavı uygun olmalıdır. Ekimden önce topraktaki yeşil bitki ve bitki artıklarını yok etmek amacı ile toprak işlemesi yapılmalı ya da herbisit uygulaması ile ortadan kaldırılmalıdır. İyi bir gübreleme ile bitkide dayanıklılık oluşması sağlanmalıdır. İz elementlerin eksikliği giderilmelidir.

Hastalığın yoğun olduğu tarlalarda bu etmenlerin konukçusu olmayan bitkilerin yanında yulafta ekilebilir. Yulaf bu etmenlerin saldırısına has­sastır ancak bu funguslar yulaf içinde çok yavaş geliştiği için kısa sürede yok olmaktadır. Hastalık için 2-3 yıllık rotasyon uygun olur. Dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi önemlidir. Anızların gömülmesi hastalığın seviyesini düşürür.

Kimyasal Mücadele

Tohumluk ekiminden önce tohum ilaçlarından biriyle ilaçlanmalıdır.

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.