Yetiştiricilik

Pirinç Yetiştiriciliği

Çeltik dünya nüfusunun yaklaşık yarıdan fazlasının besin kaynağı olarak yararlandığı en önemli ürünlerden biridir. Dünya genelindeki nüfus artış hızı bu oranda devam ettiği takdirde 2030 yılında talebi karşılamak için çeltik üretiminin tüm Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de % 50 oranında artırılması gerekmektedir. Çeltik üretimi bakımından dünyada önde gelen ülkeler; Çin, Hindistan, Endonezya, Bangladeş ve Vietnam’dır.

  • Dünya çeltik verimi 410 kg/da’dır. Ülkemizin dekara çeltik verimi ise ortalama 780 kg dır.
  • Pirinç üretimimiz 2009 Yıllı için 450 bin ton, tüketimimiz ise 550-600 bin ton arasında değişmektedir.
  • Türkiye’de 31 ilde çeltik tarımı yapılmakla birlikte, en çok Edirne, Balıkesir, Corum, Samsun, Sinop ve Kastamonu da ekilmektedir.
  • Çeltik bileşiminde %5-10 arasında protein bulundurmasına karşın beslenme için gerekli amino asitlerce zengin olması nedeniyle insan beslenmesinde buğdaydan sonra en çok kullanılan urundur.
TOPRAK İSTEĞİ
  • Toprak isteği bakımından secici değildir.
  • Su geçirgenliği az, derin, tınlı ve besin maddelerince zengin topraklarda daha iyi yetişir.
  • Geçirgenliği yüksek olan kumlu topraklar fazlaca su kaybına yol açtıkları ve besin maddelerince fakir olduklarından, çeltik yetiştirmeye elverişli değildir.
  • Çeltik tarımı için optimum PH 5.5-7.5 arasıdır. PH’sı 3-8 arasında değişen topraklara da uyum sağlayabilir.
  • Tuzluluk, toprakta veya sularda kimyasal olarak tuz formunda olan bileşiklerin veya elementlerin yoğunluğunun artmasıyla oluşan doğal veya yapay bir oluşumdur. Kok bölgesi çözelti ortamında tuz yoğunluğunun artması ile bitkinin bu suyu alabilmek için harcamak zorunda kaldığı enerji miktarı da artar ve sonuçta tuzluluk arttıkça bitkinin su kullanımı azalır. Bitkinin su kullanımının zorlaşması ve su kullanımının azalması, bitki verimi, büyüme, gelişme, urunun nitelik ve niceliğini olumsuz şekilde etkide bulunur.
  • Tuzlu toprakların ıslahında en ideal bitkilerden biridir. Türkiye topraklarının önemli sorunlarından biri olan tuzluluk ve alkalilik son yıllarda hızla gelişen sulama işlemlerine paralel olarak drenaj sorunu ve sulama suyunun kalite özelliği nedeniyle giderek topraklarımızdaki tuzluluk artmaktadır.
  • Çeltik, tuza dayanıklı bir urun değildir. Ancak yetiştirildiği ortam itibariyle tuzlu ortamlarda diğer bitkilere göre daha iyi yetiştirilebilmektedir. Çünkü tuzluluğun yıkanması için arazinin su altında tutulması gerekir. Toprağın su altında tutulması tuzluluğu azaltır. Demir, Manganez, Fosfor ve Azottan faydalanmayı arttırır.
İKLİM İSTEĞİ
  • Çeltik 45 derece kuzey ve 35 derece güney enlemleri arasında denizden 1500 m yüksekliğe kadar olan yerlerde yetişir. Ancak Ülkemizde 1000 metre rakımın üstündeki bölgelerimizde olgunlaşması geç olacağı için yetiştirilmesi risklidir.
  • Vejetasyon suresinde 3500-4000 oC’lik sıcaklık toplamı ister. Çiçeklenme sırasında % 70-80 dolayındaki hava nemi, 25-35 oC arasındaki sıcaklık birçok çeşit için uygundur.
  • Ekim yapılırken su sıcaklığının 12 derecenin üzerinde olması gerekir. Ekim ve çimlenme döneminde hava sıcaklığının 15 derecenin altına düşmemesi gerekir.
  • Köklenme, fide gelişmesi ve ilk 5 yaprağın oluştuğu donemde minimum sıcaklık 16 derece maksimum sıcaklık 45 derece olmalıdır.
  • Kardeşlenme döneminde sıcaklık minimum 20 derece maksimum 33 derece olmalıdır.
  • Salkım oluşum başlangıcı ve gelişmesi döneminde minimum sıcaklık 15 derece maksimum sıcaklık 30 derece olmalıdır. Çiçeklenme ve tozlanma döneminde minimum sıcaklık 22 derece maksimum sıcaklık 35 derece olmalıdır.
  • Dane doldurma ve hasat döneminde minimum sıcaklık 14 derece maksimum sıcaklık 30 derece olmalıdır.
EKOLOJİK KOŞULLARA BAĞLI ÇELTİK ÜRETİM SİSTEMLERİ

Sulama durumuna veya su kontrolüne bağlı olarak 3 farklı çeltik üretim sistemi vardır.

  • Sulanarak yapılan üretim
  • Sulamaksızın yapılan üretim
  • Derin su şartlarında yapılan üretim

Ülkemizde sulanarak yapılan yetiştiricilik sistemini uygulanmaktadır. Bu sistem sulu tarlada 5-50 cm su bulundurulmasıyla yapılmaktadır. Bu yetiştirme sistemleri her ülkenin ekolojik şartlarına göre değişmektedir. Üreticilerin bu sistemler arasında tercih yapma durumları yoktur. İklim, toprak yapısı, yağış rejimi, yeryüzü şekilleri gibi unsurlar etkili olmaktadır.

TOPRAK HAZIRLIĞI
  • Toprak hazırlığının iyi yapılması, yabancı ot kontrolü, gübrenin toprağa daha iyi karışması, toprağın kabarama ve havalanmasını sağlar. Toprak karıştırılarak, alt katmanlarda biriken besin maddeleri toprağın üst katmanına çıkar. Toprağa ince bir yapı verir ve bu da besin maddesi alımını artırır.
  • Çeltik ekilecek arazinin iyi tesviye edilmesi tohumların çimlenmesi, fidelerin sağlıklı büyümesi, yabancı ot kontrolü ve yabancı ot ilaçlarının etkinliğinin arttırılması acısından çok önemlidir.
  • Arazi tesviye işlemleri küçük parsellerde tesviye bıçağı, daha geniş parsellerde hafif ağırlıklı greyder ya da lazerle çalışan tesviye aleti ile yapılır.
  • Lazerli tesviye aletlerinin kullanılmasıyla çeltik veriminde %20 civarında artış sağlanmaktadır. Arazi düzlemesinde lazer teknolojisinden yararlanılan ülkelerde çeltik, tavalarının genişliği 40-50 dekarı bulabilmektedir
  • Sonbaharda derin surum yapılmalıdır. İlkbaharda tavalar yapıldıktan sonra diskaro veya kazayağı ile işleme yapılır. Sedde ve tirlerin yapımında, traktörlere takılan tesviye bıçağı veya tir pulluğu gibi aletler kullanılabilir. Tirlerin genişliği 40-70 cm, yüksekliği de 30-50 cm arasında olabilir.
  • Tavaları çok geniş tutmak su kesme veya sulamada ki denetimi azaltır. Tavaları çok küçültmek ise çeltik yetiştirilecek toprak yüzeyinin azalmasını, sulama, bakım ve hasat harman işlemlerinin yavaşlamasına yol acar. Bu yüzden arazinin tesviye durumuna göre tava büyüklüğü değişmektedir.
TOHUMLUK
  • Tohumluk hastalıklardan, yabancı ot ve kırmızı çeltik tohumlarından temizlenmiş ve sertifikalı olmalıdır. Tohumluk içinde yeşil, cılız tohumlar ve yabancı ot tohumu bulunmamalıdır. Tohumluk özellikle darıcan tohumlarından ari olmalıdır.
  • Kırmızı çeltik tohumlarda bulunmamalıdır. Kırmızı çeltik yarı yabani tur olup salkımları diktir. Her yıl devamlı ekilen çeltik tarlalarında zamanında yok edilmezse giderek tarlayı kaplar. Bu nedenle, olgunlaşma devresine girerken dik salkımları ve erkenciliği ile ayırt edilebilen kırmızı çeltik bitkileri tarladan ayıklanarak uzaklaştırılmalıdır.
  • Mümkünse 3-4 yılda bir sertifikalı tohumluk kullanılmalıdır.
  • Ekilecek tohum miktarı çeşidin özelliklerine, ekim zamanına ve toprağın verimlilik durumuna göre değişir.
  • Küçük daneli çeşitler 15kg/da, orta daneli çeşitler 17-18 kg/da ve iri daneli çeşitler 20 kg/da tohum ekilebilir.
  • M2 ‘ye atılması gereken dane miktarı 500-550 adettir.
TOHUMLARIN EKİME HAZIRLANMASI
  • Ekimden önce tohumlarda canlılığın uyandırılması, genç bitkilerin soğuk zararına karşı korunması ve çimlenmenin daha kısa zamanda tamamlanması amacıyla, tohumlar ıslatılıp şişirilerek on çimlenmesi sağlanır. Tohumlar 24-36 saat sureyle su içinde tutularak ıslatılır. Bu sure hava ve su sıcaklığına göre değişiklik göstermektedir. Şişirilen tohumlar sudan çıkarılarak 1-2 gün sureyle çimlenme(burunlaşma) işlemi meydana gelesiye kadar gölge bir yerde üzeri örtülerek bekletilir. Belli aralıklarla yığına su dökülür.
  • On çimlendirme esnasında çeltik hastalıkları ile mücadele amacıyla fungusitlerden birisiyle ilaçlama yapılmalıdır. Bu ilaçlar on çimlendirme suyuna karıştırılarak 1-2 gün tohumlar ilaçlı su içinde bekletilmelidir. Bu ilaçlama kuruyucu bir ilaçlamadır. Bitkilerin gelişimi sırasında sürekli gözlem ve inceleme yapılmalı, Hastalık Belirtisi görüldüğü anda uygun ilaçlarla yeşil aksam ilaçlaması yapılmalıdır.
  • Beyaz uç ne metoduyla mücadele için on çimlendirmeden önce tohumlar 55-60oC sıcak suda 10 dakika tutulması tavsiye edilmektedir.
EKİM ZAMANI
  • Ekim zamanını yetiştirilecek çeşidin vejetasyon suresi, hava ve sulama suyu sıcaklığı belirler. Çeltik ekimi yapılması için su sıcaklığının en az 12 derece olması gerekir.
  • Ülkemizde çeltik ekim zamanı, bölgelerimize göre değişmektedir. Marmara-Trakya ve Karadeniz bölgesinde çeltik ekimi Mayıs ayının ilk yarısında, Ege ve Akdeniz bölgelerinde Nisan ortalarından Haziran sonuna kadar olan geniş bir zaman diliminde ekilebilmektedir.
  • Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise 20 Nisan 15 Mayıs arasında ekiminin yapılması en uygun sonucu vermektedir. İç Anadolu bölgesinde çeltik ekimine biraz daha geç 10-20 Mayıs arasında başlamalıdır.
  • Ekimlerin geç yapılması da sonbahar yağmurlarının erken başlamasıyla çeltik hasadında güçlük meydana getirmektedir. Yatma sebebiyle dane kaybı artmakta, çeltik randımanı düşmekte ve kurutmada sorunlar yaşanmaktadır.
  • Ekimde geç kalınmışsa fideleme makineleri ile fide dikimi yapılırsa yaklaşık 1 ay erkencilik sağlamaktadır.
EKİM YÖNTEMİ
Çeltiğin Ekim Yöntemleri;
  1. İklim şartlarına,
  2. Toprak tipine,
  3. Ekolojik koşullara,
  4. Kırmızı çeltik yoğunluğuna,
  5. Münavebedeki bitkilere göre değişiklik göstermektedir.
Ekim yöntemleri
  1. Serpme (elle, gübre saçıcıları ile uçakla),
  2. Mibzerle
  3. Fideleme.
  • Ülkemizde elle veya gübre saçıcı makineleri ile ekim yaygın şekilde kullanılmaktadır. Uçakla ekim yapılmamaktadır.
  • Serpme ekimden önce tavalar iyice bulandırılmalı ve tohum üstünde ince mil örtüsü oluşması sağlanmalıdır.
  • Serpme ekimde tohumlar toprak yüzeyine tutunduktan 3-4 gün sonra tavalardaki su boşaltılır. Tavalara 5-6 gün sonra ince bir su verilir.
  • Tohumları ıslatmadan buğday ekimi yapar gibi direk mibzerle ekim de yapılabilmektedir. Ancak bu yöntemde yabancı otlarla mücadele zor olmaktadır. Aynı zamanda su kullanımı artmaktadır. Ekimden sonra tohumların çimlenmesi ve fideciklerin toprak yüzeyine çıkması için uzun zamana ihtiyaç duyulmaktadır.
  • Mibzerle kuruya ekim yapılmışsa 2-3 defa tarlaya su verilip boşaltılarak topraktaki tohumun çimlenip, bitkilerin toprak yüzeyine çıkması sağlanır. Bitkilerin toprağa tutunup, 1-2 yapraklı devreye ulaşmasından sonra, normal geleneksel sulama yönteminin uygulanmasına geçilebilir.
Ekimden sonraki çimlenme suresi;
  1. Su ve hava sıcaklığına,
  2. Su seviyesine
  3. Tohumun ekim derinliğine bağlı olarak 5-10 gün arasında değişiklik gösterir. Çimlenip su üzerine çıkış yapan bitki yüzdesi tohum kalitesine, tohum yatağının iyi hazırlanmasına ve ekim şekline bağlıdır.
    Fideleme ekim yöntemi;

    Çeltik yetiştirilecek tarlaya doğrudan doğruya ekim yapmadan önce fide yastıklarında fidelerin yetiştirilmesi ve daha sonra bu fidelerin tarlaya dikilmesini ifade eder. Bu şekilde, fide yastıklarında 20-25 gün sure ile yetiştirilen fideler çok iyi şekilde tesviye edilmiş tarlaya 1-2 cm derinlikte su verildikten sonra elle veya makine ile dikilir. Dikim işleminden sonra 5-6 gün içerisinde toprağa tutunurlar. Fideler toprağa tutunduktan sonra ilk azotlu gübre uygulaması yapılmalıdır.

 Fideleme Makineleri İle Fideleme yönteminin Avantajları:
  • Düzenli bitki örtüsünün sağlanması
  • Yatmanın ve mantarı hastalıkların önlenmesi
  • Serpme ekime göre daha yüksek verim ve kalitede urun elde edilmesi
  • Yabancı ot probleminin azalması
  • Sulama suyu tasarrufu (% 30)
  • Kışlık ara urun yetiştiriciliğine imkân vermesi
  • Uzun vejetasyon suresi isteyen çeşitler yetiştirilebilir.
 Fideleme Makineleri İle Fideleme yönteminin Dezavantajları
  1. Fideleme makineleri ek bir yatırım istemektedir.
  2. Tarla zeminin fideleme makinesinin çalışmasına uygun olması gerekmektedir.
  3. Fideleme yapılması ek maliyet getirmektedir.
GÜBRELEME
  • Gereğinden fazla gübre kullanımı, yatma ve fungal hastalıkların (yanıklık hastalığı, kok boğaz çürüklüğünün) artmasına, toprağın fiziksel ve kimyasal yapısının bozulmasına, kardeşlenmenin artmasına, verim kayıplarına ve cevre kirlenmesine neden olmaktadır.
    Azot’un bitki üzerine etkisi
  1. Bitki boyu ve kardeşlenmeyi arttırır.
  2. Hızlı gelişmeyi teşvik eder.
  3. Yaprak boyutunu ve salkımdaki başakçık sayısını arttırır.
  4. Salkımdaki dolu dane oranı ve danenin protein içeriğini arttırır.
  • Çeltik bitkisi, makro besin elementlerinden olan azota tüm gelişme periyodu boyunca ihtiyaç duyar. Fakat en fazla ihtiyaç duyulan donemler; erken fide devresi ile kardeşlenme ortası arasında kalan donem ve salkım oluşum devresi başlangıcındaki dönemlerdir. Dane dolumu döneminde, yaprak olumunu geciktirerek fotosentez üretimini arttırmak için, yeterli miktarda azot sağlanması önem taşımaktadır.
  • Çeltik ekilecek tarlalarda toprak tahlil ve PH değerine göre gübreleme yapılmalıdır. Çeltik azota, fosfor ve potasyumdan daha fazla ihtiyaç göstermektedir. Ancak uygulanan azottan etkili bir şekilde yararlanabilmesi için toprakta fosfor ve potasın dengeli bir şekilde bulunması gerekir. Çeltik tarımında azot kaybını önlemek gerektiğinden amonyum formlu amonyum sülfat kullanılması gerekmektedir. Ülkemizde yetiştirilen çeltik çeşitleri için tavsiye edilen saf azot dozu dekara 15 kg’dır.
  • Çeltik tarlalarında nitratla gübrelemelerde azot kaybının fazla olduğu, üre ile yapılan gübrelemede PH oranının daha fazla arttığı ve bu artışın toprakta çinko ve diğer yararlı mikro element içeriklerini azalttığı araştırmalarla belirlenmiştir.
  • Amonyum sülfat gübresinin yarısı ekimle birlikte, yarısı da ekimden 55-60 gün sonra uygulanabileceği gibi; özellikle kumlu geçirgenliği fazla olan topraklarda bir kısmı ekimde, bir kısmı kardeşlenme başlangıcında ve geri kalan kısmı da ekimden 50-60 gün sonra kullanılabilir.
  • Fosfor; kardeşlenme, kok gelişimi, erken çiçeklenme ve düşük sıcaklık koşullarında dane dolumu gibi faaliyetleri teşvik eder. Özellikle bitki gelişiminin erken dönemlerinde fosfora çok ihtiyaç duyulur. Topraktaki kullanılabilir fosfor miktarı yetersiz olduğunda, uygun kok gelişmesi için fosforlu gübreleme yapmak önem taşımaktadır.
  • Bitkinin en çok fosfora ihtiyaç duyduğu donem erken gelişme devresi ve kok oluşum devresi olduğundan çok özel bir durum söz konusu olmadıkça uygulanacak fosforun tamamı ekim öncesi toprak altına uygulanmalı ve karıştırılmalıdır.
  • Toprak tahlil sonucu esas alınarak dekara ekim öncesi fosforlu gübre olarak 20 kg civarında Triple Super Fosfat (TSP) gübresi verilebilir.
  • Potasyum; yaprak alanı ve yaprağın klorofil içeriğini arttırır. Yaprak olumunu geciktirir. Salkımda; başakçık ve dolu dane sayısı ile bin dane ağırlığını arttırır. Çeltik bitkisinin; kotu hava koşullarına, yatmaya ve hastalık-zararlılara olan toleransını arttırır.
  • Çeltik bitkisinin normal gelişmesini sürdürebilmesi için gerekli olan 16 elementten birisi de çinko’dur.
  • Çinko noksanlığı PH’ sı yüksek olan sodik topraklarda ve toprak düzlemesi sırasında fazla toprak alınmış sahalarda sıklıkla görülür.
    Çinko Eksikliğinin Belirtileri:
  1. Çeltiğin genç devresinde, genç yaprakların taban ve orta kısmında renk değişmesi ile kendini gösterir. Daha sonra bu renk değişmesi yaprağın bütün alanını kaplar ve yaprak kırmızı bir renk alır.
  2. çinko eksikliğinden etkilenen yapraklar dik halde duramaz ve yatık bir hal alarak su yüzeyine yayılır. 3. Bitkiler cüceleşir, kardeşlenme gecikir, kardeş sayısında azalma görülür, olgunlaşma gecikir, verim düşer.
  3. Lokal olarak tarlanın bazı yerlerinde bitki ölümleri meydana gelir.
    Çinko Noksanlığının Nedenleri:
  • yüksek verimli çeşitlerin devreye girmesi.
  • 2.Toprak pH’sının 6,8’den yüksek olması.
  • Amonyum sülfat yerine üre kullanılması toprak pH’sını arttırır.
  • Aşırı miktarda fosforlu gübre kullanılması.
  • Münavebesiz çeltik tarımı yapılması.
  • 6.Toprak tesviyesi sırasında bazı sahalardan fazla miktarda üst toprağın alınması.
  • Çeltiğin sürekli su altında tutulması sonucu topraktaki kullanılabilir çinko miktarının azalması.
  • Toprağın kumlu, tuzlu ve alkali yapıda olması.
  • çinko eksikliği varsa ekim öncesi 1-2 kg/da çinko sülfat veya çinko oksit kullanılmalıdır.
  • Ekim sonrası ortaya çıkan çinko eksikliğinde, çinko sülfat salkım oluşum devresi başlangıcında 5-7 gün önceye kadar (ekimden 40-45 gün sonrasına kadar) üstten püskürtme şeklinde çinko gübreleme yapılabilir.
SULAMA
  • Su yüksekliği bitkilerin gelişmesine bağlı olarak, yükseltilir ve maksimum gelişme devresinde 15 cm civarında tutulur.
  • Hasattan 15-20 gün önce tavalara su akışı durdurulur ve tavalardaki mevcut su boşaltılır. Erken donemde su kesmek danelerin tam anlamıyla dolmasını önler ve pirince işleme sırasında kırık oranının artmasına sebep olur.
  • Su kesim zamanını; çeşit, toprak tipi gibi durumlar belirler. Genelde, çiçeklenmeden 30-35 gün sonra, hasat için su kesimi yapılabilir. Bu da hasattan 15-20 gün önceye tekabül etmektedir.
  • En uygun sulama suyu sıcaklığı 25-30 derecedir.
  • Gelişmenin her devresinde 30 0C’nin üzerindeki su sıcaklıkları ürüne olumsuz etki yapar. Fide gelişimi sırasında, herhangi bir devredeki su kesilerek tarlanın tamamen kurutulması, yabancı ot tohumlarının çimlenmesini teşvik eder ve yeni yabancı otların ortaya çıkmasına sebep olur.
  • Bitki boyu su yüksekliğinden etkilenir. Su yüksekliği arttıkça bitki boyu ve dolayısıyla yatma artarken, salkım sayısı azalır.
  • yüksek sulama suyu sıcaklığı, salkım sayısını azaltır ve başakçıktaki sterilite oranını arttırarak verim üzerine olumsuz etki yapar.
  • Çeltik kardeşlenme, salkım oluşum donemi ve tozlanma dönemleri su eksikliği durumunda zarar görmektedir.
  • Su stresi için en kritik devre çiçeklenmeden 20 gün öncesi ile çiçeklenmeden 10 gün sonraki devre arasındaki periyottur.
  • Sulama suyu yetersizliği durumunda 3 gün sulama 2 gün su kesme veya 8 gün sulama 3 gün su kesme şeklinde sulama yapılabilir.
YABANCI OT KONTROLÜ
  • Yabancı otlar gelişme yeteneklerinin üstünlüğü nedeniyle, çeltik tarlalarında ışık, besin maddesi ve su gibi faktörler bakımından uygun ortam bularak hızlı bir şekilde gelişirler.
  • Yabancı otlarının yayılışları, sulama, sel suları ve hasat sonrası hayvan otlamalarıyla olduğu gibi bulaşık tohum ve yanmamış çiftlik gübrelerinin kullanılması, toprak aletleri, harman makineleri ve rüzgârla olabilmektedir.
  • Yabancı otlarla gereği gibi mücadele yapılmadığı takdirde % 20–30 oranında urun kaybı oluşur. Bunun yanında çeltik tohumlarının yabancı ot tohumları ile bulaşık olması durumunda ise; urun değerinin düşmesine sebep olur. Bunun için yabancı ot kontrolünün zamanında ve uygun ilaç dozu kullanılarak yapılmasına dikkat edilmelidir.
  • Yabancı ot ilacı seçilirken, çeltik tarlasında bulunan yabacı otların türleri tespit edilmeli bu türlere etkili ticari ilaç seçilerek zamanında ve dozunda ilaçlama yapılmalıdır. Aksi takdirde 2 veya 3 defa ilaçlama zorunluluğu ortaya çıkmakta, hem maliyetler artmakta hem de cevre kirliliğine sebep olmaktadır. Çeltik yabancı ot ilaçlarının kullanılma şekilleri birbirinden farklıdır. Karışabilirlik durumları ve kullanım zamanı, dozu ve kullanım şekli ilacın reçetesinde yazmaktadır. Mutlaka ilaç kutusu veya reçetesi üzerinde yazan bilgilere uygun olarak kullanılmalıdır. Boş ilaç kutuları toplanarak imha edilmeli çevreye gelişi güzel atılmamalıdır.
  • İlaçlamada kullanılacak su miktarı, kullanılan aletin cinsine ve kullanan şahsa göre değişirse de genel olarak tarla tipi pülverizatörlerde dekara 25–40 litre sırt pülverizatörlerinde 40–60 litre, su sarf edilir. Aleti ilk defa ilaçlamada kullanan şahsın belirli alana verilecek dozu doğru olarak atabilmesi için aletle bir ölçümleme ayarı yapması gerekir.
  • Tavalar kuru iken uygulanacak ilaçlar kullanılacaksa, çeltik tavalarındaki sular ilaç uygulamasına geçmeden önce boşaltılır. 24–36 saat beklenir, sonra tüm otlar ilaçla temas edecek şekilde uygulama yapılır ve ilaçlamadan 48 saat sonra tavalara su verilir.
  • Ülkemizde çeltik tarlalarında sorun olan en önemli yabancı ot Darıcan’dır.

Buğdaygiller familyasından tek yıllık, tohumla üremeye sahip bir yabancı ottur. Bilhassa fide ve gelişme devrelerinde morfolojik görünümü bakımından cetliğe çok benzemektedir.

  • Son zamanlarda çeltik tarlalarımızda çiftçilerin beyaz darı dedikleri darıcan yoğunluğu artmıştır.
  • Bazı cevre faktörleri, uygulanan yabancı ot ilacından başarılı sonuç alınması üzerine etkilidir.
  • Sıcaklık: Örneğin propanil etkili maddesine sahip ilaçlar 38 oC’nin üzerindeki koşullarda uygulandığında fitotoksik etki yapabilir.
  • Nisbi rutubet: yüksek olması yaprak stomalarını açılmasını sağlar ve yaprak içerisine absorbsiyonu artırır. Yaprak yüzeyinden herbisit buharlaşması yavaşlar, bu şekilde daha fazla herbisitin bitki içerisine girmesi için zaman kazanılmış olur.
  • Toprak Rutubeti: Herbisidin toprak solüsyonu içindeki miktarı ve toprak profili içindeki hareketi üzerinde etkili olmaktadır. Bu acıdan toprakta belirli bir rutubetin olması gerekir.
  • Rüzgâr: üstten yaprağa uygulanan yabancı ot ilaçlarının, buharlaşmasına sebep olmakta ve yapraklar tarafından absorbsiyonunu azaltmaktadır.
HASAT HARMAN
  • Salkımların %80’nin saman rengini aldığı, alt kısımdaki danelerin sert mum dönemine ulaştığı zaman çeltik hasat edilir. Bu donemde danelerin rutubet oranı % 22-24 arasındadır.
  • Erken hasatta olgunlaşmamış tebeşirimsi, yeşil daneler nedeniyle verim ve randıman düşer. Geç hasatta ise kuşlar ve kemirgenler gibi hayvan zararı ile kırık dane oranı artar. Kurutma problemi ortaya çıkar.
    Hasat yöntemleri
  1. Elle biçme (orakla),
  2. Motorlu, kendi yürür biçme makineleriyle biçme,
  3. Biçerdöverle hasat harman işleminin birlikte yapılmasıdır.
  4. Elle (orakla) ve motorlu, kendi yürür biçme makineleriyle hasatta; bitkiler 15-20 cm yükseklikten biçilir biçilen saplar danelerin kuruması için hava şartlarına bağlı olarak 4-5 gün tarlada güneş altında bırakılır. Kuruma işleminden sonra toplanan saplar, tarlada veya harman yerine taşınarak harman makineleriyle (Batoz) veya biçerdöverle harman edilirler.
KURUTMA
  • güneş altında kurutma yapılırken; çeltik urunu sert beton veya benzeri zemin üzerine serilir. Sergi kalınlığı 4-5 cm’ yi geçmemelidir. Kürek veya tırmıkla sık sık karıştırılmalıdır. Urun hasat edildikten sonra 12 saat içerisinde kurutulmalıdır. Bu sure 24 saat geçmemelidir. Tohumluk olarak kullanılacak mahsullerde kurutma sıcaklığı biraz daha düşük olmakla birlikte genelde 40 oC civarında tutulur.
  • Sıcaklık gereğinden fazla tutulursa tohumluk mahsullerde çimlenme gücü düşer ve pirince işleneceklerde ise işleme sırasında fazla kırık meydana geleceğinden kırıksız pirinç randımanı azalır.
  • Mekanik kurutmada, ısıtılmış hava urunun içine belirli bir sure gönderilir. Bu işlem, urunun rutubet oranı, belirli bir seviyeye düşünceye kadar devam eder. Kuruma suresi sıcaklık seviyesine bağlı olarak 5-10 saat arasında değişir.
DEPOLAMA
  • Depolama sırasında çeltik rutubeti %14’un altında olmalıdır. Yüksek olursa mikroorganizma faaliyeti ve böcek zararı artar. Ayrıca depolanacak mahsul depolanmadan önce, soyuk, kırık tane, boş kavuz, sap-saman parçaları ve diğer yabancı maddelerden çok iyi şekilde temizlenmelidir.
  • Ambar nispi rutubeti %60’ın altında olmalı, sıcaklık da mümkün mertebe düşük tutulmalıdır.
  • Çuvallar ağaçtan yapılan platformda yığılarak depolanırsa, çuvallarla zemin arasında hava sirkülasyonu sağlanmış olur.
  • Gelişmiş ülkelerde galvaniz veya betondan yapılmış silolar çeltik depolamasında kullanılmaktadır.
  • Tohumluk olarak kullanılacak cetlikler 2 yıldan fazla depolanacaksa mutlaka dane nemi %13’un altında ve ortam sıcaklığı 10 oC’ civarında olmalıdır.
ÇELTİK RANDIMANINA ETKİ EDEN FAKTÖRLER
  • Randıman değeri yüksek sertifikalı tohumluk kullanmak, homojen bitki örtüsü, ekim sıklığını iyi ayarlamak, dengeli azotlu gübreleme yapmak randımanı artırır.
  • Çiçeklenme döneminden sonraki yüksek hava sıcaklıkları, tane dolumu sırasında gece gündüz sıcaklıkları arasındaki farkın fazla olması, tane dolumu sırasında kuru ve sıcak rüzgârların esmesi hızlı kurumaya sebep olur buda randımanı düşürür.
  • Tane dolumu ve sonrası hasattan önce hava nemi, çiğ düşmesi ile veya ara sıra yağmur yağarak tanelerin ıslanıp tekrar kuruması randımanı düşürür.
  • Tarladayken tanede rutubet oranı %22-24 arasında olduğu zaman hasat yapılmalıdır.
  • Hasadın gecikmesi rutubetin düşmesine sebep olur, düşük rutubette biçerdöverle hasatta gizli kırık meydana getirir.
  • Çeltik sapları kesilip harmanda uzun sure kurutulduktan sonra harman yapılırsa gizli kırık oluşur.
  • Çeltiğin pirince işlenmesi sırasındaki tane rutubeti %14-16 arasında olmalıdır.
  • Kurutma sıcaklığı 40 derece civarında tutulmalı. Sıcaklık fazla tutulursa tohumların çimlenme yüzdesi ve randımanı düşer.