Hastalık ve Zararlılar

Kuru Soğan Hastalık ve Zararlıları

SOĞAN VE SARIMSAKTA BEYAZ ÇÜRÜKLÜK HASTALIĞI (Sclerotium cepivorum)

Tanımı ve Yaşayışı

Hastalık etmeni kışı hastalıklı bitki artıklarında ve toprakta geçirir. Toprakta konukçu bitkiler olmaksızın 20 ile 30 yıl arasında canlılığını koruyabilir ve toprağın 30 cm derinliklerine kadar yerleşebilir. Konukçu bitkilerin salgıladığı uçucu maddeler vasıtasıyla uyarılarak çimlenirler, daha sonra bitki köklerini ve yaprak kınlarını doğrudan enfekte ederler. Etmen, tohuma bulaşan sklerotlar, sulama suyu, bulaşık fide toprağı, alet ve ekipmanlar ile taşınır.

Hastalık oluşumu topraktaki bulaşıklık miktarına ve çevre faktörlerine bağlıdır. Hastalık gelişimi genellikle 9 0C’nin altındaki toprak sıcaklığında yavaş, 14-18 0C’de optimum olurken, 24 0C ve üzeri sıcaklıklarda azalmakta veya gelişmesi durmaktadır.

Hastalık Belirtisi

Hastalık, asıl olarak tarlada ortaya çıkar ve uygun olmayan depo koşullarında da zarara neden olabilir. Bitkilerde yumruların oluşmaya başlamasıyla patojenin gelişmesi de artar. Hastalığa erken yakalanmış olan bitkiler solar ve çökerler. Yapraktaki belirtiler bitkinin gövdesi ve yumruları oluştuktan sonra ortaya çıkar ve alt yapraklardan itibaren sararma meydana gelir.

Sararmış bitkiler topraktan çekilince kolayca çıkarlar ve bu yumruların beyaz bir örtü ile kaplandığı ve üzerinde yer yer siyah küçük belirtilerin oluştuğu görülür. Daha sonra bu oluşumlar hızlı bir şekilde devam eder ve yumrular çürümeye başlar. Çürüme ilk dönemde ıslak çürüklük şeklinde olmasına rağmen zamanla kuru çürüklük şekline döner. Bulaşık bitkinin toprak altı kısımlarından komşu bitkilere bulaşmalar olur ve aynı sıra üzerinde kurumalar başlar. Eğer hastalıktan etkilenen yumrular uygun sıcaklıklarda depolanmazsa, hastalık depolarda da devam eder ve yumruların çürümesine neden olur. Kuru depo koşullarında ise hastalık yayılmamaktadır.

Hastalık etmeni tarlada görüldüğünde konukçu bitkileri yetiştirmek oldukça zordur. Hastalık, kışlık ekimlerde ve serin iklim koşullarında daha fazla zarara neden olmaktadır. Ülkemizde soğan ve sarımsak yetiştirilen bazı alanlarda sınırlı olarak görülmektedir.

Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:

Etmenin başlıca konukçuları, soğan, sarımsak, pırasa.

Mücadelesi

Kültürel Önlemler

Hastalığın görülmediği yerlerde üretim yapılmalı ve hastalıksız tohumluk kullanılmalı, Derin ve sık ekimden kaçınılmalı, Konukçusu olmayan bitkilerle en az 5 yıl münavebe uygulanmalı, Hastalıklı yumrular ve toprak materyalinin yeni yetiştirme alanlarına girmesinden kaçınılmalı, Hastalıklı alanlarda çalışma yapıldıktan sonra yeni çalışma alanlarına taşınmadan önce alet ve ekipmanlar temizlenmeli, Hastalık tarlanın belli bir kısmında ve bir kaç bitkide çıkıyorsa bu alanlardaki bitkiler toprakları ile birlikte uzaklaştırılmalı ve imha edilmelidir. İklim koşullarının uygun olduğu bölgelerde fiziksel mücadele olarak toprak solarizasyonu yapılabilir.

Kimyasal Mücadele

İlaçlama Zamanı

İlaçlama, ekimden önce, ekim sırasında veya yeşil aksama yapılabilir. Küçük alanlarda ekim ve dikim öncesi, toprağın solarizasyonu veya solarizasyonla birlikte fumigantların düşük dozları kullanılabilir. Ekim dikim sırasında tohum ve yeşil aksam ilaçlamaları ise ilacın etiketinde belirtildiği şekilde yapılır.

Kullanılacak Alet ve Makineler

İlaçlamalarda tarla pülverizatörü, sırt pülverizatörü, atomizörler ve/ veya ilacın etiketinde belirtilen uygun alet-ekipmanlar kullanılır.

İlaçlama Tekniği

Toprak ilaçlamaları ekim veya dikimden önce toprak boş iken veya dikim sırasında, tohum ilaçlamaları ekim-dikim öncesinde yapılır. Yeşil aksam ilaçlamalarında bitkinin tümünün ilaçla kaplanması gerekmektedir.

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.

 

 

SOĞAN MİLDİYÖSÜ HASTALIĞI (Peronospora destructor Berc.)

Hastalık Belirtisi:

Soğan yapraklarının dip ve orta kısımlarında klorotik çukurlaşmalar meydana gelir. Bunların ortaları zamanla beyazlaşır menekşe rengini alır. Üzeri mantara ait tabaka ile kaplıdır. Lekelerin biri diğeri ile birleşerek yaprağın kurumasına neden olur. Soğan başında buruşma ve süngerleşmelere neden olur Hastalık ne kadar erken görülür ve yayılırsa ürün kaybı da o nispette büyük olur. Ayrıca mildiyöye yakalanmış soğan bitkilerinin yumruları ambarda uzun müddet saklanamaz. Yumruda zamanla yumuşama, sulanma ve çürümeler meydana gelir.

Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:

Başta soğan olmak üzere sarımsakta da görülür.

Mücadele Yöntemleri:

Kültürel Önlemler:

Hasat sonunda hastalıklı bitki artıkları toplanarak yok edilmeli. Hastalığın her yıl epidemi yaptığı yerlerde dayanıklı çeşitler ekilmeli. Soğan yetiştiriciliğinde genellikle rüzgârlı su tutmayan tarlalar seçilmeli. Fazla çiğ düşen kapalı tarlalarda genellikle soğan tarımından kaçınılmalı. Hastalığın devamlı görüldüğü yerlerde yağmurlama sulama yapılmamalıdır

Kimyasal Mücadele:

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.

 

 

SOĞAN SÜRMESİ HASTALIĞI (Urocystis cepula First.)

Hastalık Belirtisi:

Bu hastalık daha çok kıska soğan yetiştirilen yerlerde görülür. Hastalık derhal göze çarpan çizgiler halinde görülür. Bu çizgiler yaprak, kın ve yumrularda olabilir. Çizgiler koyu kahve mantara ait sporlarla doludur. Lekeler ilk önce bir yapraklı fidelerde çıkar. Bunlar bitkinin bütün gelişimi süresince gelişmelerini sürdürürler. Bazen hatalığa erken yakalanan yapraklarda anormal bükülme, kıvrılma görülür. Bitkiler cüce kalır ve gelişiminin herhangi devresinde ölebilirler. Hastalığın yoğun bulaşık olduğu tarlalarda bitkiler tamamen kuruyabilir.

Hastalığın Görüldüğü bitkiler:

Soğan ve sarımsakta görülür.

Mücadele Yöntemleri

Kültürel Önlemler

Hastalığın yoğun zararı görülen tarlalarda 8-10 yıl ekim nöbeti uygulanmalıdır. Bulaşık tarlalardaki hastalıklı bitki artıkları yakılmalıdır. Hastalıklı arpacık yumruları ayıklanmalı, temiz yumrular ekilmelidir

Kimyasal Mücadele:

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.

 

 

SOĞAN, SARIMSAK PAS HASTALIĞI Puccinia porri G.Wint.(syn.P.allii F.Rudolphi)

Hastalık Belirtisi:

Yapraklar ve gövdeler üzerinde küçük beyaz lekeler görülür.  Şiddetli enfekte olan yapraklar sararır ve ölür. Soğan ve sarımsak ekiliş alanlarında görülmektedir.

Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:

Soğan ve sarımsakta görülür.

Mücadele Yöntemleri

Kültürel Önlemler

Soğan ve sarımsak yetiştiriciliği, drenajı iyi yapılmış topraklarda temiz üretim materyalleri ile yapılmalıdır. Ekim nöbetine yer verilmelidir. Hastalığa konukçuluk eden yabancı otlarla mücadele yapılmalıdır.

Kimyasal Mücadele

İlaçlama, yeşil aksam ilaçlaması şeklinde yapılır. Yapraklarda pas püstülleri görülür görülmez ilaçlamaya başlanmalı ve hastalığın şiddeti, iklim koşulları ve ilacın etkinlik süresi dikkate alınarak ilaçlamaya devam edilmelidir.

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.

 

 

SOĞAN PSİLLİDİ (Bactericera tremblayi)

Tanımı ve Yaşayışı:

Ergin boyu 2-3 mm olup siyah renklidir. Larva 1-3 mm boyunda ve koyu sarı beyazımsı sarı arasında değişen bir renktedir. Erginler Doğu Anadolu Bölgesinde haziran ayında ortaya çıkar, dişiler yumurtalarını bitki gövdesi,  yaprak sapı veya arasına kısa aralıklarla bırakır. Larvalar, yumurtaların bırakıldığı yerlerden fazla uzaklaşmadan beslenirler. Erginler rahatsız edildiğinde sıçrayarak uçar. Çoğalmasını yaz ayları süresince devam ettirir.

Zarar Şekli:

Erginlerin ve özellikle larvaların yapraklarda beslenmesi sonucunda soğan yaprakları bükülür veya helezoni olarak kıvrılır. Taze tüketim amacı ile yetiştirilen soğanlarda yaprağın şeklini bozduğu için kaliteyi etkilemektedir. Lahana gibi geniş yapraklı bitkilerin yapraklarında ise buruşma, sertleşme ve renk değişikliği görülür. Ancak lahanalarda zarar dış yapraklarda kaldığı için kalite ve verimi etkilememektedir.

 

Zararlı Olduğu Bitkiler:

Mücadele Yöntemleri:

Kültürel Önlemler:

Tarla içindeki yabancı otların temizliğine özen gösterilmelidir. Soğan ekim veya dikimi mümkün olduğu kadar erken yapılmalıdır. Bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde hızlı gelişmelerini sağlamak amacı ile iyi bir gübreleme, düzenli sulama ve çapa işlemleri yapılır.

Kimyasal Mücadele:

Genellikle mücadeleyi gerektirecek yoğunluğa ulaşamadığı için, kimyasal mücadeleye gerek duyulmamaktadır.

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.

 

 

SOĞAN SİNEĞİ (Delia antiqua)

Tanımı ve Yaşayışı:

Ergin gri renkli ve kara sineklere benzer, ancak onlardan daha küçüktür. Yumurta mat beyaz renkli, muz şeklindedir. Larva beyaz renkli ve bacaksızdır. Vücudun baş tarafı dar ve sona doğru genişleyen bir havuç şeklindedir. Erginler iklim koşullarına göre mart ortalarından sonra ve nisan ayı başında görülmeye başlar.

Yumurtalarını genellikle soğan ile sakın birleştiği yere, yaprak koltuklarına, bazen yapraklara, yumru kabuğuna, topraktaki çatlaklara bırakır. Çıkan larvalar soğan ve sakın birleştiği yerden girerek soğanın içine doğru ilerler.an, lahana ve bazı yabancı otlar konukçularıdır.

Zarar Şekli:

Larva bitki dokusunda beslenerek verdiği zarar yanında, taşıdığı çeşitli bakterilerle çürümelere sebep olur. Zarara uğramış bitkide gelişme durur. Bitki sararır, sakla soğanın birleştiği yerden tutulunca, buradan kopar.

Zararlı Olduğu Bitkiler:

Soğan, sarımsak ve soğanlı çiçekler konukçularıdır.

Mücadele Yöntemleri:

Kültürel Önlemler:

Zararı daha çok birinci döl yaptığından mümkün olduğunca geç ekim yapmalıdır. Sonbaharda tarla derin sürülmeli, çok bulaşık yerde çiftlik gübresi yerine kimyevi gübreler tercih edilmelidir.

Kimyasal Mücadele:

 

Ekimden önce toprak, ekim sırasında tohum ve erginlere karşı bitki ilaçlaması yapılır. Yapılan tarla kontrolünde 100 bitkide 2-3 soğan sineği görüldüğünde yeşil aksam ilaçlaması yapılır.

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.

 

 

SOĞAN SAK NEMATODU [Ditylenchus dipsaci (Kühn)]

Tanımı ve Yaşayışı:

Soğansak nematodu [Ditylenchus dipsaci (Kühn)]’nun dişi ve erkeği iplik formunda olup, 1-1.3 mm uzunluğundadır. Soğansak nematodu sak, sürgün, yaprak ve soğanlı bitkilerin iç parazit (endoparazit) nematodudur. Konukçu bitki içinde dölden döle geçerler. Ender hallerde köklerde bulundukları saptanmıştır. Bu nedenle herhangi bir bulaşıklık durumunda, bulaşık materyalde nematodun tüm dönemlerine rastlamak mümkündür.

Konukçu bitkilerde yaşam koşulları uygun olmayan duruma geldiğinde (bitki çürüdüğünde), bitkiyi terk ederek toprağa geçerler. Mantar miselleri üzerinde de yaşayan Soğan-sak nematodu daha çok konukçularının canlı hücrelerinde bulunur. Ağır topraklardaki nematod populasyonu hafif topraklara nazaran daha fazladır.

Soğansak nematodu bitki dokusu içinde ve özellikle killi topraklarda, 4. dönem larva halinde uzun yıllar canlı olarak kalabilir. Normal koşullarda erkek ve dişiler 45-73 gün yaşarlar. Soğansak nematodunda bir dişi 200-500 arasında değişen sayıda yumurta bırakır.

Bitki paraziti nematodların bitkilerde meydana getirdikleri belirtiler diğer zararlı organizmalardan ileri gelen belirtilere benzediği için mikroskop altında nematodu görmeden kesin kanıya gidilmemelidir. Nematodların küçük mikroskobik canlılar olması ve bitki paraziti nematod türlerinin birbirlerine çok benzemesinden dolayı (özellikle Patates çürüklük nematodu ile Soğan-sak nematodu aynı grupta yer almaktadır ve bu gruba ait nematodların teşhisi oldukça zordur) kesin teşhis yapıldıktan sonra karar verilmesi önemlidir.

Zarar Şekli:

Soğansak nematodu zararına özellikle ılıman bölgelerde çok rastlanır. Serin, rutubetli koşullar bu nematodun zararı için çok uygundur. Nematodun özellikle 4. dönem larvası, fideler henüz toprak altında iken, genç büyüme dokularında zarar oluşturur. Ağır nematod bulaşıklığı, dayanıklı ve hassas fidelerin olgunlaşmadan hemen ölümüne neden olur.

Bulaşık saklar, ekseri şişkin, bodur ve kıvrılmıştır. Yapraklarda merdivenvari şekil bozukluğu görülür. Yonca ve tırfılda boğum araları kısalır ve şişkinleşir. Ağır bulaşık bitkiler sonunda ölür ve üçüncü yılda tarladaki bitki örtüsünde boşluklar görülür. Soğan yaprakları şişmiş, eğrilmiş, bükülmüş bir görünüm arz eder. Birçok bitki ölür ve bulaşık soğanlar (yumrular) hasattan sonra çürürler. Nergis yaprakları kıvrılmış, bükülmüş ve üzerinde siğil tabir edilen karakteristik açık renkli şişkinliklere sahiptir. Çok bulaşık soğanlar enine kesitte kahverengi halkalar taşır. Ülkemizde soğan ve soğanlı süs bitkilerinde % 5-100 oranında zarar meydana getirebilmektedir.

Soğansak nematodu patates yumrularında zarara neden olarak, Patates çürüklük nematodu (D. destructor)’nun zararına benzer belirtiler çürüklük nematodu lezyonlarından daha derin olup, bazen tüm yumruyu kaplayabilir. Genellikle yumru üzerinde çatlak görülmez. Soğansak nematodu patates bitkinin toprak üstü aksamında zararlıdır. Yumruda herhangi bir belirti oluşturmaksızın bitkide tipik bodurluk, kalınlaşma ve çarpıklılıklar meydana getirebilir. Yapraklarda lekeler oluşturur. Patatesteki zararı Phoma solonicola adlı fungusun bulunmasıyla artış gösterir.

Mücadele Yöntemleri:

Kültürel Önlemler:

Temiz toprağa temiz tohumluk kullanılmalıdır. Nematodun temiz yerlere yayılmasını önlemek için, temiz sulama suları kullanılmalı, sel ve yağmur sullarının önüne geçme çareleri araştırılmalı, soğan ve soğanlı bitki köklerinin topraklarından arındırılması akarsularda yapılmamalıdır.

Yapılacak münavebede Soğan-sak nematoduna hassas olmayan bitkiler (havuç, ıspanak, marul) yetiştirilmelidir. Toprak tipine göre münavebe 2-4 yıl arasında uygulanmalıdır. Münavebe süresince yabancı otlar ile de mücadele edilmelidir. Bulaşık yerlerde kullanılan toprak işleme aletlerinin temizlenmeden kullanılmamalıdır. Dayanıklı çeşitler (varsa) kullanılmalıdır.

Yasal Önlemler:

Soğansak nematodu iç ve dış karantina listesinde bulunan çok önemli bir nematoddur. Mücadelesinde başarılı olmak için, bulaşık materyallerin temiz yerlere taşınmamasına özen gösterilmelidir. Yapılacak sürveylerde depo ve vejetasyon süresince konukçu bitkilerin incelenmesine önem verilmeli ve bu incelemede örneklere yabancıotların da dahil edilmesine dikkat edilmelidir.

Kimyasal Mücadele:

Soğansak nematoduna karşı önerilen ilaçlar ve dozları aşağıdadır.

Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.