Kabak Hastalık ve Zararlıları
KABAKGİLLERDE KÜLLEME HASTALIĞI (Erysiphe cichoracearum, Sphaerotheca fuliginea)
Hastalık Belirtisi:
Hastalık bitkilerin önce yaşlı yapraklarında görülür, daha sonra genç yapraklara da geçer. Öncelikle yaprağın üst yüzeyinde parça parça, nispeten yuvarlak lekeler belirir, sonradan bu lekeler birleşerek yaprağın her iki yüzeyini, yaprak sapını ve gövdeyi kaplar. Lekeler ilk zamanlarda beyaz renkte toz tabakası gibi görünür, zaman ilerledikçe esmerleşir. Yapraklar kuruyup dökülür ve bitkide gelişme durur. Bunun sonucu olarak da ürün kaybı meydana gelir. Hastalık için en uygun sıcaklık 27 0C’dir.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:
Hastalık kabakgillerde (hıyar, kavun, kabak, karpuz) görülür.
Mücadele Yöntemleri:
Kültürel Önlemler:
Hasattan sonra hastalıklı bitki artıkları toplanarak yakılmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
İlk hastalık belirtileri görüldüğünde ilaçlamaya başlanır. İlaçlama havanın serin ve sakin olduğu zamanlarda bitkinin her tarafının ilaçla kaplanması şeklinde olmalıdır. Yağıştan sonra ve fazla çiğ bulunduğunda toz kükürt uygulaması yapılmamalıdır, çünkü çıkabilecek güneş nedeni ile yanıklar meydana gelebilir. Genellikle günlük sıcaklık ortalaması 270 C’nin üstünde ve orantılı nemin de % 50’nin altına düştüğü zamanlarda ilaçlamaya ara verilmeli, şartlar değiştiğinde ise ilaçlamaya devam edilmelidir.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.
KABAKGİLLERDE MİLDİYÖ HASTALIĞI (Pseudoperonospora cubensis)
Hastalık Belirtisi:
Hastalık yapraklar üzerinde küçük, soluk yeşil veya sarımsı lekelerle kendini belli eder. Hastalık ilerledikçe bu lekeler koyulaşır. Yaprağın alt yüzünde ve bu lekelerin tam altında gri veya menekşe renginde küf tabakası oluşur. Hastalığın şiddetine göre bitkideki hastalıklı yapraklar sararıp, kahverengine döner, önce yaşlı yapraklar, bir süre sonra da taze ve genç yapraklar kurur ve bitki tamamen ölür.
Orantılı nemin yüksek olduğu üretim alanlarında ekonomik seviyede ürün kaybına neden olabilir. Hastalık için en uygun koşullar 20–22 0C sıcaklık ve % 90 orantılı nemdir.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:
Hastalık hıyar, kavun ve su kabağında görülür
Mücadele Yöntemleri:
Kültürel Önlemler:
Sık dikim yapılmamalı, yapılmış ise zamanında gerekli seyreltme yapılmalıdır.
Kimyasal Mücadele:
İlaçlamaya çevrede ilk mildiyö belirtileri görüldüğünde başlanır. İlaçlamalar hastalığın şiddetine ve iklim koşullarına göre 7–10 gün aralıklarla sürdürülür. İlaçlamaların bitkinin her tarafını, özellikle de yaprak altlarını kaplayacak şekilde yapılması gerekmektedir.
Kimyasal Mücadelede Kullanılacak İlaçlar ve Dozları: İl/ilçe Müdürlükleri ve reçete yazma yetkisi bulunan kişilerce belirlenmelidir.
KABAKGİLLERDE ANTRAKNOZ (Colletotrichum orbiculare)
Hastalık Belirtisi:
Bu etmen hastalıklı bitki artıklarıyla toprağa ve topraktan da yeni ekilen bitkilerle geçtiği gibi, tohum ile de taşınabilmektedir. Ayrıca antraknozlu bitkilerden, sağlamlara etmenin geçişi yağmur suyu ile sıçraması, ilaçlamalar veya çiğ ile olmaktadır. Bulaşmalar genellikle 16°C civarında olmakta, 21–26°C sıcaklık ve en az %80 orantılı nem koşullarında epidemi meydana gelmektedir.
Hastalığın inkübasyon süresi optimum koşullarda 5–6 gündür. Hastalığın ilk belirtileri yapraklar üzerinde görülen esmer veya siyah renkli yuvarlağa yakın lekeler halindedir. Bu lekeler zamanla birleşip büyürler ve düzensiz bir şekil alırlar. Daha sonra buruşup parçalanmaları sonucunda yapraklar ve daha ileriki dönemde bütün bitki kuruyarak ölebilir. Yaprak sapları üzerindeki lekeler uzunumsu esmer ve hafif çukurdur .
Hastalığın meyvelerdeki belirtileri ise 1–2 mm çapından daha büyük daire veya düzensiz çöküntü halinde lekelerdir. Rutubetli havalarda bu lezyonlar üzerinde kavuniçi bir renk oluşur, hastalığın tanınması bakımından tipik bir görünümdür. Bu fungus yağışlı geçen yıllarda ürün kaybına neden olabilir.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:
Hastalık, kabakgillerde (hıyar, kavun, kabak, karpuz) görülmektedir.
Mücadele Yöntemleri:
Kültürel Önlemler
Tohumluk hastalığın görülmediği bitkilerden alınmalıdır. En az 3 yıllık ekim nöbeti uygulanmalıdır. Tarladaki antraknozlu bitki artıkları yok edilmelidir. Hastalığın her yıl epidemi yaptığı yerlerde varsa dayanıklı çeşitler ekilmelidir.
Kimyasal Mücadele
Tohum ilaçlaması:
Ekimden önce tohumlar 1 saat süre ile ıslatılıp, 1 saat kurutulduktan sonra tohum ilaçlarından biri ile ilaçlanmalıdır. İlacın tohum yüzeyini kaplayabilmesi için bidon, kavanoz veya naylon torbada en az 15 dakika sallanması gereklidir.
Yeşil aksam ilaçlaması:
Günlük ortalama sıcaklığın 16°C olması ve orantılı nemin en az %80’e ulaşması ile mücadeleye başlanması gerekirse de; uygulamada en pratik yol, bitkilerinin yaprak ve saplarında ilk antraknoz lekelerinin tespiti ile ilaçlamaya başlanmalıdır.
İlaçlamanın bitki yapraklarının alt ve üst yüzeylerine gelecek şekilde yapılması gereklidir. Uygulamalar rüzgârsız bir havada sabah ve akşam saatlerinde yapılmalıdır. Hastalığın şiddeti, iklim koşulları ve ilacın etkinlik süresine bağlı olarak ilaçlamaya devam edilmelidir.
KABAKGİLLERDE SOLGUNLUK VE KÖK ÇÜRÜKLÜĞÜ (Fusarium spp., Pythium spp., Rhizoctonia spp.)
Hastalık Belirtisi:
Kabakgillerde solgunluk ve kök çürüklüğünün etmenleri Fusarium spp., Pythium spp. ve Rhizoctonia spp.’dir. Bu mantarlar genellikle yaşamlarını toprakta sürdürürler. Uygun ekolojik koşullarda hızla çoğalmakta ve uzun yıllar konukçuları olmadan canlı kalabilmektedirler. Bu özellikleri nedeniyle, önemli bitki patojeni fungal etmenler arasında yer almaktadırlar. Bu etmenlerin bir yıldan diğer yıla geçişleri, genellikle tarlada kalan hastalıklı bitki artıkları ile bazı türler de ise tohumla olmaktadır.
Hastalık etmenleri, tek tek veya bir arada tohumun çimlenmesiyle başlayan ve bütün vejetasyon devresi süresince bitkileri enfekte ederler ve zarar meydana getirirler. Çimlenme ve çıkışı takiben fide devresinde kök çürüklüğü (çökerten) hastalığına sebep olurlar. Bu devrede hastalığa yakalanan fideler çoğunlukla tamamen kururlar. Canlı kalanlar ise, kök boğazı ve kılcal köklerindeki lokal yaralar ve çürümeler nedeniyle, ileriki devrelerde solgunluk hastalığına daha duyarlı hale gelmektedirler .
Bulaşık bitkilerin, kol atma, çiçek ve meyve oluşumu devrelerinde tipik solgunluk belirtileri görülür. Tipik iletim demetleri lekelenmeleri ve kol uçlarından başlayan solgunluk sonucu önce yapraklarda daha sonra tüm bitkide çökme meydana gelmektedir. Bu bitkilerin kök boğazını çepeçevre saran şekilde açık ve koyu kahve renkli bir yanıklık ve bazı hallerde ise ayrıca bir zamklaşma görülür.
Kabakgil ekiliş alanlarında ekonomik ürün kayıplarına neden olabilen bir hastalıktır. Ülkemizde bütün kabakgil ekim alanlarında görülmektedir.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler
Kavun, karpuz ve hıyar, kabak bitkileri başlıca konukçuları arasındadır.
Mücadele Yöntemleri
Kültürel Önlemler
Ekim nöbeti uygulanmasına özen gösterilmelidir. Sırta dikim yapılmalı ve sulama esnasında kök boğazına suyun değmemesine dikkat edilmelidir. Bitkilerin suyu ark içerisinden sızarak alabileceği şekilde karıklar oluşturulmalıdır. Toprağın fiziki yapısını düzeltmek, bitkilerde iyi bir gelişmeyi ve patojen etmenlere karşı yararlı mikroorganizma yoğunluğunun artmasını sağlamak için tarlaya iyi yanmış çiftlik gübresi verilmeli ve yeşil gübre uygulaması yapılmalıdır.
Toprak analizi sonuçlarına göre gübreleme yapılmalıdır. Hastalığa dayanıklı çeşitler yetiştirilmelidir. Hastalığa yakalanmış bitkiler sökülerek imha edilmelidir.
Fiziksel ve Kimyasal Mücadele
Uygulamalar toprak boşken yapılır. Bu amaçla aşağıdaki önerilerden biri toprağın dezenfeksiyonu için uygulanır.
- Solarizasyon+önerilen toprak fumigantlarının düşük dozlarının kombinasyonu
- Solarizasyon+Yaş tavuk gübresi (1 ton/da)
- Solarizasyon+Yaş sığır gübresi (4 ton/da)
Bu uygulamaların başarılı olması için aşağıdaki hususlara dikkat edilmelidir:
- Bu uygulamalar sıcak yaz aylarına sahip olan bölgelerde temmuz ve ağustos aylarında başarılı olmaktadır.
- Uygulama süresi 4 haftadan az olmamak üzere 8-10 haftaya kadar uzatılabilir.
- Uygulama boyunca toprağın tavda tutulması sağlanmalıdır.
- Şeffaf plastik örtünün delinmemesine özen gösterilmelidir.
- Uygulama sonrası toprağın yüzeysel (10-15 cm) işlenmesi sağlanmalıdır.
- Solgunluk ve kök çürüklüğü hastalıklarına karşı mücadele, toprak boşken dezenfeksiyon amacı ile yapılır.
KABAK MOZAİK VİRÜSÜ (Squash mosaic comovirus-SqMV)
Hastalık etmeni : Kabak mozaik virüsüdür.
Hastalık Belirtisi
Belirtiler genç bitkilerde daha şiddetli görülür. Yapraklarda klorotik sarı lekeler, koyu yeşil damar bantlaşması ve deformasyon görülür. Yapraklarda kabarcıklar ve deformasyon oluşur. Damar aralarındaki alanlarda daralmalar ortaya çıkar. Meyvelerde renk bozulması, yüzeyde kabarıklık ve şekil bozukluğu görülür.
Bulaşma yolları
Tohumla taşınır. Karpuz telli böceği virüsün vektörüdür. Virüs mekanik olarak da taşınmaktadır.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler
Kabak, kavun, karpuz ve hıyar başlıca konukçularıdır.
Mücadelesi:
Virüs hastalıklarına karşı Kimyasal Mücadele yoktur.
Kültürel Önlemler:
Virüsten arî tohum kullanılmalıdır. Fideliklerde hastalık görülürse hasta fideler imha edilmelidir. Ara konukçu olan yabancı otlar ve vektör böceklerle mücadele yapılmalıdır. Hastalıklı bitkiler imha edilmelidir. Dayanıklı çeşit kullanılmalıdır.
KABAK SARI MOZAİK VİRÜSÜ (Zucchini yellow mosaic potyvirus-ZYMV)
Hastalık etmeni
Kabak sarı mozaik virüsüdür.
Hastalık Belirtisi:
Başlangıçta kabakgil yapraklarında, sarı mozaik, nekroz ve kısmen şekil bozukluğu meydana gelir. Bitkinin tümünde mozaik, damar bantlaşması, yaprak deformasyonu ve bodurluk görülür. Yapraklar parçalı bir hal alır, iplikleşir, boğum araları kısalıp kalınlaşır. Meyveler küçük kalır, şekli bozulur, sivilce benzeri şişkinlikler, yeşil benekler oluşur.
Bulaşma yolları:
38’den fazla yaprak biti türü (özellikle Myzus persicae, Macrosiphum euphorbia, Aphis gossypii, A. craccivora, A. citricola ve Toxoptera citricidus) ile taşınabilir. Bitki özsuyu ile mekanik olarak taşınır.
Hastalığın Görüldüğü Bitkiler:
Kabak, kavun, karpuz ve hıyar başlıca konukçularıdır.
Mücadelesi:
Virüs hastalıklarına karşı Kimyasal Mücadele yoktur.
Kültürel Önlemler:
Yaprak bitleri ile mücadele edilmelidir. Hastalıklı bitkiler imha edilmelidir. Üretim alanında bakım işlemleri sırasında eller ve aletler % 1’lik formaldehit, % 10 ‘luk trisodyum fosfat ya da çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir. Tarla yabancı otlardan temizlenmelidir. Dayanıklı çeşit kullanılmalıdır.